“10 Yıl Sonra Gelen Sır Perdesi: Mehmet Çetin’in Kayıp Vakasında Şok Gelişmeler!”
2015 yılında Isparta’da kaybolan 32 yaşındaki Mehmet Çetin, arkasında hiçbir iz bırakmadan ortadan kaybolduğunda, ailesi onun başına bir şey geldiğinden emindi. Ancak o dönem yapılan tüm aramalara rağmen kendisinden bir iz bulunamadı. Yıllarca süren sessizliğin ardından, olay Müge Anlı ile Tatlı Sert programında yeniden gündeme geldi. Ve bu kez olay, sadece bir kayıp vakası değil; derinlere gömülmüş bir sır perdesi olarak ortaya çıktı…
Mehmet Çetin’in kaybolmadan önce en son görüştüğü kişi, yıllardır arkadaşı olan Bayram Akçay’dı. Ailesine göre Mehmet’in eşi Derya ve Bayram arasında uzun süredir garip bir yakınlık vardı. Bu ilişki bir dedikodu olmaktan çıkıp kuvvetli bir şüpheye dönüştü. Aile, Derya’nın duygusal olarak Mehmet’ten uzaklaştığını, bu uzaklığın da Bayram ile olan bağından kaynaklandığını iddia etti.
Daha da şaşırtıcı olan ise Bayram’ın Mehmet kaybolduktan kısa bir süre sonra çevresine, “Mehmet cinsiyet değiştirdi, artık aramayın” gibi tuhaf ve ilgisiz açıklamalar yapmasıydı. Bu cümle, sadece aileyi değil, ekran başındaki milyonları da derinden sarstı. Gizemli Telefon Görüşmesi ve Hatırlanmayan Saniyeler
Müge Anlı ekibinin ulaştığı HTS kayıtlarına göre, Mehmet Çetin’in kaybolduğu gün Bayram Akçay ve Derya Çetin arasında yaklaşık 40 saniyelik bir telefon görüşmesi yapılmıştı. İlginç olan şu ki, Derya bu görüşmeyi “hatırlamıyorum” diyerek geçiştirmiş, hatta telefonunu ertesi güne kadar hiç kullanmadığını söylemişti. Ancak teknik kayıtlar yalan söylemiyordu. Bu 40 saniyelik konuşma, belki de olayın kırılma noktasıydı. Hayat Sigortası ve Sıradaki İsim: Tarkan Gürakan
Mehmet Çetin’in kaybolmadan kısa süre önce yüklü miktarda kredi çektiği ve bu krediye karşılık bir hayat sigortası yaptırdığı belirlendi. Ancak asıl şaşırtıcı detay, Mehmet’in ölüm tazminatının ailesine ya da eşine değil, Tarkan Gürakan adlı bir kişiye yönlendirilmiş olmasıydı.
Peki, Tarkan Gürakan kimdi?
Araştırmalar derinleştikçe, Tarkan’ın Bayram Akçay’la yakın arkadaş olduğu ortaya çıktı. Bu bilgi, izleyen herkesin kafasında şu soruyu uyandırdı: Mehmet Çetin’in sigorta poliçesinde yer alan bu isim, tesadüf müydü, yoksa bu olay organize bir planın parçası mıydı? Kayıp Arabanın İçindeki Ceset ve Yeni Cinayet Bağlantıları
İddialar sadece bununla sınırlı değildi. Tarkan Gürakan’ın daha önce de benzer olaylarla anıldığı gündeme geldi. En çarpıcısı ise şuydu: Mehmet Çetin’in aracında Hasan Basri isimli bir başka şahsın cesedi bulunmuştu. Bu olayda da Tarkan’ın adı geçiyordu. Hasan Basri’nin ölümünden sonra suç, Mustafa Kaya adlı birine yıkılmış, ancak Basri’nin öldürülmesinde azmettirme şüphesinin Tarkan üzerinde yoğunlaştığı iddia edilmişti.
Yani Mehmet’in kaybı, sadece bireysel bir olay değil, belki de bir dizi organize suç zincirinin parçasıydı. “Bayram, Mehmet’i ortadan kaldırdı. Derya ile ilişkileri vardı, Mehmet bunu öğrenecekti. O yüzden onu susturdular…”
Bu cümleyle stüdyo buz kesti. Müge Anlı, konuyu yasal süreçler kapsamında savcılığa taşıyacağını ve olayın aydınlatılması için her türlü iş birliğini yapacaklarını duyurdu. Son Söz: Adaletin Günü Yakın mı?
Mehmet Çetin’in yıllardır çözülmeyen kaybı, artık basit bir “kayıp dosyası” olmaktan çıkmış durumda. Ortaya çıkan iddialar, bağlantılar ve özellikle de sigorta meselesi; olayın çok daha organize, çok daha planlı bir cinayeti işaret ettiğini gösteriyor.
Her yeni detayla birlikte izleyenlerin yüreği burkuluyor ama bir yandan da adaletin eninde sonunda yerini bulacağına olan inanç güçleniyor.

Kaynak : dahanekadar.net